Hacı Sabancı İlköğretim Okulu
Özel Web Sitesi

   
  Hacı Sabancı İlköğretim Okulu 1-C
  yazi 7
 

büyüt   küçült
DEVLET
Milletin teşkilatlanmış şekline devlet denir. Devlet, vatandaşlarının huzuru ve mutluluğu için yasalar yapar, kurallar koyar. Tarihte devletlerin ortaya çıkışı ile devletçilik anlayışı günümüze kadar değişerek gelmiştir.
Türkiye’de devlet denilince maalesef “vatandaşını koruyan, onların eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi temel haklarını gözeten” devlet anlayışı yerine, sanki bilinçli bir şekilde. “Devleti küçültme” mantığı ile dejenere edilmiş bir devlet anlayışı yerleştirilmektedir. Neredeyse “coğrafi” küçültme anlayışı hakim kılınmak istenmektedir. Beyinler öyle bir bombardımana tutulmuş ki, "ver kurtul" mantığı herkes tarafından kabul edilir olmuştur. Halbuki bizim devletçilik anlayışımız uğruna seve seve canımızı vereceğimiz bir ideali temsil etmekteydi. Anadolu’ya gelişimiz bir idealdi. Koskoca Osmanlı İmparatorluğunu kuruşumuz bir idealdi. Çanakkale, Sakarya birer idealin eseriydi. O imparatorlukları kuran, şimdiki Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran önderler, halkıyla bütünleşmişlerdi. Savaşta en önde askeri ile birlikte savaşa katılırlar ve gerekirse savaş meydanlarında canlarını vermekten çekinmezlerdi. Başlarında liderini gören teba da seve seve ölüme giderdi. Kısaca bu noktada tarihten çıkaracağımız ders; devlet ne zaman halkıyla bütünleşmişse, güçlü bir devlet olmuş, bunun tam tersi devlet ne zaman halkıyla ters düşmüşse, ilerlemesi durmuş hatta gerilemeye yüz tutmuştur. “Devlet malı deniz…” mantığı, milletin devletine güveninin az olduğu dönemlerde ortaya çıkmıştır. Devleti, devlet gibi yönetemeyenler, çıkardıkları yasaları işletemeyenler, en sonunda vatandaşını yola getirmek için devlet adına bir yöntem belirlemişler. “Sopa”. Yani cezalandırma. Tarihte Osmanlı ve birkaç devletin diğerlerinden ayrılan en önemli özelliği, sopanın yanına adaleti de koymuş olmalarıdır.
19. yüzyıldan itibaren ise batılılar, sopanın yanına biraz da “Havuç” eklemeyi devletin bekası için uygun bulmuşlardır. 20. yüzyılın ikinci yarısının icadı olan “Sosyal Devlet” ise sopayla havucu en uyumlu sallayan devlet şekli olmuştur. Sopayı biraz fazla sallayan Faşizmin yenilgisinden sonra, sopanın gizlenmesi esası modern devletlerce kabul görmüş ama gerektiğinde tüm haşmetiyle tekrar ortaya çıkarılması prensibi, her zaman bütün anayasalarda saklı tutulmuştur. (Fransa'daki göçmenlere yapılanlar gibi)
Liberalizm anlayışında; devletin bir şirket, sahiplerinin bütün bir halk olduğu, hizmetin ise “havuç” olduğu varsayımından hareketle sopaya gerçekten gerek olup olmadığı tartışılmaktadır. Sopanın post-modern devletlerde kalktığı veya kaldırılmak istendiği inancını pekiştirmek için devlet kendi vurduğu sopayı, kendi savcılarına yakalatıp mahkum etmektedir. Sopaya şimdilik ihtiyaç duyulmayan ülkelerde, sopa kazara ve genelde yanlışlıkla atılmakta ama sopaya gerçekten ve hemen şimdi ihtiyaç duyulan ülkelerdeyse devlet bir koluyla sopa atmakta, diğer bir koluyla da “suçu” ortaya çıkarmaya çalışıyor gözükmektedir. Bu kara mizah kovalamacalar, karanlıkta ve gizli kapaklı sürdürüldüğünden, bazen her iki kolun aynı beyine itaat edip etmediği sorusu akla gelmektedir.
Sopayı atan devletle, sopa atanı yakalamaya çalışan devlet aynı olduğuna göre, bu iki devlet birbirinden habersiz olabilir mi? Eğer öyleyse hangisi “sahici devlettir” yok eğer kollar birbirinden haberliyseler böyle bir devlet “samimi midir?”
Böyle bir devlet hergün medyada günah çıkartırken, her Allah’ın günü de günah işlemeye devam edecektir.
Kutsal devlet mantığından hangi noktalara ulaşılmış? Halkından kopuk, halkın inancına ters düşen yönetim anlayışları, halkın devlete olan güvenini sarsmıştır. Devleti “baba” olarak gören anlayış, yerini devleti soyulacak “hacı ağa” noktasına getirmiştir.
 Devlet iş vermez (haydi özel sektör göreyim seni), devlet sanayi ile uğraşmaz (haydi yabancı sermaye…), devlet sağlıkla uğraşmaz (haydi özel sağlık kuruluşları…), devlet eğitimle ilgilenmez (haydi özel eğitim kurumları…), devlet bankacılıkla uğraşmaz (haydi yabancı bankalar göreyim sizi)
Hiçbir alanda denetim mekanizması düzgün çalışmayan bir ülkede; “Devlet niçin var? H. A.



 

                                                                        

 
 
 

© 2008-2009 [ HACI SABANCI İLKÖĞRETİM OKULU ] Bilgi paylaştıkça Çoğalır...  Herşey Daha Mutlu ve Güçlü Türkiye İçin... [SİTEMİZDE] Bilgi yarışmaları, Canlı testler, Flash ders anlatım linkleri, Yararlı Linkler bölümleri. Sınıfımıza ait etkinlikler"Testler, Dökümanlar" ve Öğretmen siteleri bölümü ile özgün sorularla online sınav heyecanını yaşayın.... Bizi izlemeye devam edin...

 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol