Menü |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
büyüt küçült
|
GÜCÜN GÜCÜ
Atalarımız, “İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşır.” demiş
. Konuşmak iletişimin en güzel yanlarından biridir . Karşımızdakilerin kişilik
ölçülerini bazı kıstaslara göre belirleriz.İletişimde kişiliğimizin aynası olan
üç tür güç elinizin altında biliyor musunuz?
1.KİŞİLİĞİMİZİN GÜCÜ: İnsanların içinde bulundukları ortamda, kendilerini nasıl
var ettikleri ile ilgili olan güçtür.“Kimi insan vardır bakışı ve duruşuyla
ezik, sinik bir duruş sergiler.”“Kimisi, bakışı ve duruşuyla diğerlerini ezen,
rahatsız eden bir varoluş sergiler.”“Kimisi de ortamda olduğunu öyle bir ifade
eder ki, bu ifade ediş içinde herkesi değerli ve onurlu kılan bir varoluş
sergiler.” Öyle insanlar vardır ki daha ağızlarını açmadan insanlar onun önemli
ve değerli bir insan olduğunu sezerler. Bu güç onun kişisel bir bütünlük içinde
olmasından kaynaklanır.
Kişisel bütünlüğü yüksek olan kişinin bakışı, oturuşu, duruşu kendine özgü bir
gücü ifade eder. Bu insan bakışı ile, sözü ile, varlığı ile çevresindeki
insanları değerli kılar
2.İLETİŞİMİN GÜCÜ: Kişinin kime, neyi, ne zaman, nasıl söyleyeceğini bilmesinden
kaynaklanan güçtür. Bu da kişinin bulunduğu ortama getirdiği bilinçle
ilgilidir.“Kişinin kime, neyi, ne zaman, nasıl söyleyeceğini bilmesi kolay kolay
ve hemen başarılacak bir hadise değildir.
Kime: sorusuna cevap verebilmesi için kişinin ortamdaki insanları
algılayabilecek güçte zihin berraklığına sahip olması gerekir. Yeni anlamda
nesnel beni, egosu ile değil, gözlemleyen bilinci ile ortamı gözlemlemelidir.
Halk tabiri ile “havayı koklamalıdır.
”Neyi: sorusuna cevap verebilmesi için, kişinin kendi niyetini, isteklerini,
vizyonunu, değerlerini gözlemleyebilmesi, farkında olması gerekir.
Ne zaman: sorusuna cevap verebilmesi için, ne, neden önce ve neden sonra gelir
bilgisini beraberinde getirir.
Nasıl: sorusunun cevabını verebilmesi için, yukarıdaki soruların cevabını
vermesi gerekir. Ama en önemlisi kişinin söylediği şeyleri sadece ağzının mı,
yoksa varoluşunun mu söylediğidir.
En önemli mesaj, insanın kendisidir. Bir bilge kişi “Kim olduğun o kadar
bağırıyor ki ne dediğini duyamıyorum” sözünü bu gerçeği ifade etmek için
söylemiştir.
3.İNANDIĞINIZ İDEALİNİZİN GÜCÜ: Gönlünüzü verdiğiniz bir amaca, bir ideale ne
kadar inanıyor ve onunla ne kadar kişisel bütünlük içinde iseniz, sizin o kadar
gücünüz vardır. Bu güç, sorumluluk duygusu içinde hangi eylemlerde
bulunduğunuzla ilgilidir. Hz. Muhammed, Atatürk ve Gandhi’nin ve diğer toplum
önderlerinin başarılarının sırrı budur. Onlar ideallerini yaşam felsefesi haline
getirmişlerdir.Bu üç güç birlikte oldu mu? Artık kaya gibi sağlam ve dipdiri bir
bütünlük oluşur.
İşin felsefi boyutuna baktığımızda “En güçlü kişiler sosyal düzeni belirleyen
kişilerdir. Tharsgmachus” Sosyal düzeni belirleyen kişiler genellikle toplumun
çıkarını belirleyen insanlar değildir. “Adalet dediğimiz güçlü olanın
menfaatinden başka bir şey değildir.” Yani katılalım ya da katılmayalım güçlü
olan adaletin ne olduğunu belirler. Kuralları yapanlar güçlülerdir ve kendi
çıkarlarını koruyacak kuralları yapmışlardır. Güçsüz olanların çıkarlarını bu
kurallar korumaz.
Bilinçlenmiş bireylerin sayısı çoğaldıkça, toplum daha bilinçli algılayıp,
düşünüp, daha bilinçli davranmaya başlar.Machiavelli “amaç aracı mubah kılar”
dese de, biz sevgi ve gelişimi esas almalıyız. Eğer Machiavelli’ye uyacak olsak
O; “Gerekiyorsa yalan söyle, gerekiyorsa canlarını acıt, zorla, it, gerekiyorsa
cezalandır,.her şeyi söyleyebilirsin” der. Günümüz pazarlamacılar mantığı bu
şekilde yürümektedir.
Yalan üzerine kurulu bir ilişki sağlıklı devam edemez. Uzun süreli ilişkilerde
machiavellicilik hiçbir zaman olumlu bir sonuç doğuramaz. İnsanların birbirine
güvenmediği bir yerde olumlu sonuç alınamaz.
Foucoult “Bilginin olduğu her yerde gücün kendini gösterme çabası içinde
olduğunu görürsünüz ” der.
İnsanın kendini güçlü gösterme biçimlerinden biri de ötekileştirmedir.
Ötekileştirme sürecini kullanan bir insan, diğer insanı aşağılayarak kendisinin
normal olduğunu tanımlar. Erkekler, kadınları ötekileştirerek kendilerini
tanımlar. (Ben erkeğim) Sürekli ben üstte, sen aşağıda kalırsın.
Öğrencilerinizin sizden korkmasını isteyerek ya da kendi arkadaşlarınızdan
korkarak hiçbir zaman kendinizi adadığınız geleceği gerçekleştiremezsiniz.
İnsan zihninin gücü de küçümsenemez.
”Nick adında bir Amerikalı işçi demiryolunda bir soğutucu vagonunda kapalı
kalır. Ertesi gün arkadaşları onu donmuş bir şekilde bulmuşlardır. Aslında
buzdolabı bozuk ve çalışmadığı halde beyninin gücü Nick’in donmasına neden
olmuştur.” Birçok doktor, hem hasta olmada ve hem de iyileşmede zihnin etkisini
kabul etmektedir. Zihin, salgı bezlerinin çalışmasını etkileyerek, değişik
türden hastalıkların ortaya çıkmasını veya tedavi edilmesini etkiliyormuş.
Gücünüzün farkında olduğunuz anda güçlüsünüz. H. A.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| | |